Esenyurt’ta kağıt toplayarak geçimlerini sağlayan ve babaannelerine bakan kardeşlere Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, yardım eli uzattı. Ekonomik zorluklar nedeniyle eğitim hayatına devam edemeyen Samet, Ulaş ve Barış kardeşlerin okul ve sosyal ihtiyaçları Başkan Özer tarafından karşılandı.
Esenyurt’ta yaşayan 16 yaşındaki Samet, 13 yaşındaki Ulaş ve 10 yaşındaki Barış kardeşler geçimlerini kağıt toplayarak kazanıyor. Anne ve babaları ayrı olan kardeşler, babaları cezaevine girince 80 yaşındaki babaanneleri Nafiye Karakuş’a bakmak için anneleriyle gitmeyip İstanbul’da kalmaya karar verdi. Anne babalarından ayrı, babaanneleriyle hayata tutunmaya çalışan kardeşler, maddi olarak okul ihtiyaçlarını karşılayacak kimse olmadığı için eğitim hayatlarına ara verdi. Kardeşlerin bu durumuna kayıtsız kalmayan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, onların daha iyi koşullarda yaşamaları ve eğitim hayatlarına devam edebilmeleri için yardım eli uzattı. Üç kardeşi evinde ziyaret eden Başkan Özer, onlara maddi ve manevi olarak destek vermeye başladıklarını söyledi. İlk etapta eşya, kıyafet ve aylık kart yardımların yapıldığı kardeşlerin, eğitim hayatlarını devam edebilmeleri için okul ihtiyaçları da karşılandı. Her gün sıcak yemek desteğinin de sunulacağı çocuklara kırtasiye seti ve okul çantası hediye eden Prof. Özer, “Çalışkan ve başarılı öğrenciler olmanızı istiyorum” dedi.
“Ailemizin yanında olmaya devam edeceğiz”
Çocuklara her türlü desteği sunmaya devam edeceklerini ifade eden Başkan Özer, “Esenyurt’ta yoksulluk ve çaresizlik içinde olan çok sayıda yurttaşımız var. Bu ailemiz de onlardan biri. Belediye olarak ailemize yardım eli uzatıyoruz. Ailemize aylık yardım kartı desteğimizi başlatarak, çamaşır makinesi, ocak, yatak baza gibi ihtiyaçlarını karşıladık. Her gün iki öğün sıcak yemek hizmeti vereceğiz. Kırtasiye yardımı yapıyoruz. Biz elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. İnsanların sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Ancak hükümetin uygulamış olduğu yanlış sosyoekonomik politikaların sonucunda toplumu yoksulluğun pençesine atan bir durumla karşı karşıyayız. Maalesef akşam evine ekmek götüremeyen milyonlarca insan var. Dolayısıyla sosyal devlet olmanın gereği sadece hali vakti iyi olanların işlerini yürütebilmesine olanak sunmak değil, aynı zamanda hali vakti iyi olmayanlara da el uzatmaktır. O nedenle biz bu ailelerimize yardım eli uzatmaya, onlara dokunmaya, onlarla birlikte olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.