Genel Başkan Ahmet Davutoğlu katılımıyla gerçekleştirilen Gelecek Partisi İstanbul 1. il kongresi 5 bin parti üyesinin bir katılımla gerçekleşti. Pandemi önlemleri gerekçesiyle salon hacmi dolduğundan birçok izleyici salon görevlileri tarafından geri çıkarılmak zorunda kaldı. Muharrem Ödemiş’in başkanlığını yaptığı kongre Divan Kurulunda Hamide Mercan, Zeynep İlhan Şahin, kadın kolları başkanı Perihan Togay, gençlik kolları başkanı Semih Kolsuz’un yanı sıra İstanbul’da ilk kurulan mahalle teşkilatı ve irtibat ofisi başkanı Abdurrezzak Kaynar, ilk kurulan ilçe teşkilat başkanı Ahmet Demir kurul üyeleri arasındaydı. Bu minvalde bir mahalle başkanının divan kurulu üyeliği ilk olma niteliği taşımakta.

İstanbulluların yoğun katılımıyla gerçekleşen kongrede birçok sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve genel başkan yardımcıları katılım sağladı. Kongreyle birlikte Gelecek Partisi’ne on bin yeni üye kazandırdığını duyuran İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin “34 Günde 34 Bin yeni üye” kampanyasını başlattığını da ilan etti. Şahin’in ardından kürsüye geçen Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’nun konuşması kongreye damgasını vurdu.

Davutoğlu konuşmasına, “pandemiye rağmen her biri bir büyükşehir büyüklüğündeki ilçelerde seçim yapmanın her babayiğidin harcı olmadığını” belirterek başladı.

Davutoğlu “Ülkemizde huzur kaybolmuş; sadece mutlu bir azınlık keyfini sürmektedir. Ülkemizde hukuk devleti yok edilmiş; sadece bir zümre için adalet işlemektedir. Ülkemizde halkımızın hak ettiği asgari refah ortadan kaldırılmış; sadece iktidardan nasiplenenler refah içerisinde yaşamaktadır. Gelecek Partisi’ni bizlere kurduran sebepler de bunlardır. Gözümüzün önünde vatanımızda, ülkemizde huzurun, adaletin ve refahın hoyratça ve hunharca yok edilmesine seyirci kalamazdık, kalmadık ve kalmayacağız da! Bu ülkenin bir aile şirketi gibi yönetilmesine sessiz kalmayacağız dedik ve kalmadık!” sözleriyle devam etti.

“İstanbul’a İhanet Ettiler”

Bu şehirde yaşamak hem Allah’ın lütfettiği büyük bir lütuf ve ayrıcalık hem de doğaya ve tarihe karşı ağır bir sorumluluktur. Bu aziz şehir bu iktidarın cürümlerinin, hatalarının, göz göre göre, tekrar tekrar işlediği suçların en yakın şahididir. Bunlar aziz şehrimize “İHANET ETTİLER”. Evet, bizzat Sayın Erdoğan kendisi İstanbul’da işledikleri suçların “İHANET” olduğunu itiraf etti. Şehrin mekân idrakini yok ederek yükseltilen her bir gökdelen ile kasalarını doldurdular. Bu ihanetlerin en acılarından bir tanesi KANAL İSTANBUL projesidir. Türkiye’de aklı başında herkes bu projenin İstanbul’a ve Türkiye’ye karşı adeta bir suç, bir cürüm olduğunu biliyor.

Ülkenin ekonomi bakanının ailesi gidip Kanal İstanbul’da arsa kapatıyor!

Biz Kanal İstanbul güzergahında aile boyu arazi kapatan arsa simsarlarına İstanbul’umuzu teslim etmeyeceğiz. Başka bir ülkede olsa, bu bakan bir dakika o koltukta oturamaz, bu iktidar da bir dakika daha ülkeyi yönetemezdi.

Şuna bir bakar mısınız? Ülkenin ekonomi bakanının ailesi gidip Kanal İstanbul’da arsa kapatıyor. Bu nasıl bir ahlaktır, bu nasıl bir vicdandır? Bu şehir kendisine ihanet edenleri affetmez.

Emin olun kardeşlerim bu ihanet sadece İstanbul’da yaşanmadı. Bu koalisyon iktidarı; adaletten ekonomiye, eğitimden ulaşıma her başlıkta kendi ifadeleriyle milletin emanetine ihanet etmiştir, etmeye de devam etmektedir.

Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle birlikte ekonomik, siyasi ve hatta toplumsal bir kriz kaçınılmaz hale gelmiştir. Partimiz ekonomik krizin pençesinde gün geçtikçe daha çok fakirleşiyor; Sn. Cumhurbaşkanının tek bir cevabı var: Ülkemiz uçuyor. Toplumumuzda huzursuzluk had safhada, milyonlarca insan işsiz, hukuksuzluk almış başını gitmişken Sn. Cumhurbaşkanının tek bir cevabı var: Dış mihraklar saldırıyorlar.

İşte alın size dış mihrak, böyle düşman dostlar başına.

ABD eski Başkan yardımcısı, şimdi de başkanlık adayı Joe Biden’ın, sekiz ay önce söylediği, ne hikmetse dün birden keşfedilen sözlerini duydunuz değil mi?

Biden’ın aptalca yorumlarını Türkiye’de bir Allah’ın kulu ciddiye almaz. İşte muhalefeti dünden beri duydunuz; herkes bu deli saçması yorumları kınadı. Biden da bu kafayla nasıl başkan olacağının derdine düşsün. Türkiye’den ekmek çıkmaz ona.

Milletimiz müsterih olsun,

Gelecek Partisi ülkemizin, ekonomimizin bu sorumsuz iktidar tarafından uçuruma sürüklenmesine seyirci kalmayacak. Ekonomi nedir, bütçe nedir, finans nedir bilen, Türkiye’nin en kıymetli ve en tecrübeli ekonomi ekibiyle ekonomimizi bu liyakatsiz ve ciddiyetsiz yönetimin maceralarından, saçmalıklarından kurtaracağız.

Geleceğe Güvenin Kardeşlerim,

Bu zor günlerden elbette çıkış vardır…” diyerek konuşmasını tamamladı.