17:05 - Silivri Belediyesi’nden Kötü Hava Koşullarına Uyarı!
17:00 - Esenyurtlu anne ve babalar artık daha bilinçli…
14:18 - BEYLİKDÜZÜ ÇOCUK MECLİSİ YENİ BAŞKANINI SEÇTİ
13:18 - Başkan Balcıoğlu, Piyanist Engin Erkuş’un Müzik Dinletisine Katıldı
11:38 - Silivri Belediyesi’nden 600 Çocuğa Kışlık Mont ve Bot Desteği
Gelecek Partisi Silivri İlçe Teşkilatı 1. Olağan Kongresi’nde konuşan İl Başkan Yardımcısı Metin Karakaş konuşmasının satır aralarında özellikle iktidar partisine yüklenerek’’son sözü millet söyleyecektir. Kanunlarla kendilerini korumaya çalışanlara en güzel cevabı sandıkta vereceğine inanıyoruz’’ dedi.
Gelecek Partisi Silivri İlçe Teşkilatı 1. Olağan Kongresi’nde konuşan İl Başkan Yardımcısı Metin Karakaş, konuşmasında özellikle iktidar partisini hedef alırken, ‘’Bugün kendisini kanunlarla korumaya çalışanlara gereken cevabı bu millet demokrasi çerçevesi içinde verecektir’’ dedi. Siyasi mezarlıkların nice vazgeçilmez olduğunu düşünenlerle dolu olduğuna da atıfta bulunan Karakaş ‘’Ana akım medyaları muhalefet ve anamuhalefetin seslerine yer vermeyerek sadece o partilere değil demokrasiye de büyük zararlar veriyorlar. Demokrasiyi özümsemiş insanlar olarak bu noktada bizler çok üzgünüz.’’ dedi.
‘’NE KADAR BOŞ KONUŞTUKLARINA ŞAHİT OLDUK’’
Gelecek Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Karakaş sözlerine şu şekilde devam etti: ‘’ Bir gün önce alınan karar bir gün sonra bozuluyor. TBMM’de asli kanunlar çıkartılmak yerine günü kurtarmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Nasıl partileri seçime sokmayız, nasıl siyasetin önünü kesebiliriz şeklindeki düşüncelere dayalı metotlarla istedikleri zemini hazırlamaya çalışıyorlar. Bunun pek çok örneğini verebiliriz. Hele pandemi sürecinde bakanlar arasında yaşanan tutarsızlıklar… Ve ya bu anlamda alınan kararların yap boza dönmesi… Hele ki alınan tedbirlerin ne kadar acemice olduğunun ışığı altında hükümet olarak ne kadar boş konuştuklarına hepimiz şahit olduk.
‘’NİCE VAZGEÇİLMEZLERLE DOLU SİYASET MEZARLIĞI’’
Türk Milleti’nin feraseti geniştir. Bu anlamda ne söylerlerse söylesinler ne yaparlarsa yapsınlar her zaman son sözü millet söylemiştir, söyleyecektir de. Siyasi mezarlıklar nice vazgeçilmezlerle doludur. Öyle siyasi partiler biliyoruz süreçte; biz olmasak bu ülke batar! Ben olmasam bu parti batar! Diyenler vardı. İsimlerini bile neredeyse şu an aklımıza getiremiyoruz değil mi? O nedenle asıl olan, insanların gönüllerine girerek ebediyen kalabilmektir.
‘’BİR DE DEMOKRASİ İÇİN FEDAKARLIK YAPANLAR VARDI BU ÜLKEDE’’
Menderes’i asan hakim savcı yada karara ortak olanların isimlerini biliyor muyuz? Ama Menderes’in yıllarca asırlarca ismi anılacak. Aynı şekilde Erbakan’ı, Muhsin Yazıcıoğlu’nu,Özal’ı, Demirel’i, Ecevit’i , Alpaslan Türkeş’i unutabilir miyiz? Bunlar Türk Siyasi tarihine damga vurmuş, demokrasinin ilerlemesi noktasında ciddi anlamda fedakarlık yapmış olan insanlardır. Ama hiçbir zaman kendilerini vazgeçilmez olarak lanse etmediler. Tek ortak noktaları milletin sesini kısmayan, siyaset yapmanın önünü açan bir anlayışa sahip olmalarıydı. Ve milleti düşünerek karar alma anlayışlarıydı.
‘’PARTİLERİN HAYSİYETİNİ VE ONURUNU KORUMAK BÜROKRATLARIN İŞİ DEĞİL’’
Benden olan çok yaşasın olmayan az yaşasın şeklinde bir siyaset gütmedi bu isimlerin hiçbiri.
Ama geldiğimiz sürece baktığımızda üzülerek ifade ediyorum ki, maalesef siyaset bu mecraya geldi. Devlet kademeleri bile artık reflekslerini siyasi olarak oluşturarak, devletin kurumsal yapısı içinde karar almak yerine siyasi kararlara boyun eğmek durumunda kaldılar. Hep eleştiriyorduk; validen il başkanı, kaymakamdan ilçe başkanı olur mu? Diye. Ve ya devlet kurumunda olan insanlar siyasi refleksle hareket eder mi? Devlet onurunu ve haysiyetini korumak devlet bürokratlarının önceliği olması gerekiyordu. Partilerin haysiyetini ve onurunu, genel başkanları, yardımcıları ve üyeleri korur. Onların haddine değildir bu.
‘’HANGİ TROLLERLE SALDIRIRLARSA SALDIRSINLAR…’’
Demokrasiyi eğer Türkiye’de genişletmek istiyorsak, siyasi partilerin de önünü açmalıyız. Hangi trollerle saldırırlarsa saldırsınlar en son sözü bugüne kadar olduğu gibi yine millet söyleyecektir. Bugün yasalarla kendilerini korumaya çalışanlara da yine aynı millet demokratik çerçevede gereken cevabı sandıkta verecektir.