15:54 - Silivri Belediyesi Çocuklara Atölye Sanat Etkinlikleri Düzenledi
11:48 - BAŞKAN ÇALIK YAKUPLU MAHALLESİ ESNAFINI ZİYARET ETTİ
18:20 - TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞIYLA MÜCADELEYE DESTEK
18:14 - Çoban Sokak’taki Asfalt Serim Çalışmaları Tamamlandı
18:10 - Başkan Vekili Aksoy ile Kaymakam Çobanoğlu el uzattı…
Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci kuruluş yıldönümü, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda gerçekleştirilen çelenk koyma töreniyle kutlandı. Törenin ardından yaptığı açıklamada vatandaşları Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına davet eden TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti devleti, 86 milyon yurttaşımızındır. Türkiye Cumhuriyeti, milletine emanet edilmiş bir kavramdır. Türkiye Cumhuriyeti, gençliğe emanet edilmiş bir kavramdır. Bütün bu yönleriyle, ikinci yüzyılın ilk Cumhuriyet kutlamasında, kesinlikle her birimize çok özel sorumluluklar düşmektedir” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci kuruluş yıldönümü, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda kutlandı. İstanbul Valisi Davut Gül, 1. Ordu ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Metin Tokel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim Cumhuriyet Anıtı’ndaki resmi törende bir araya geldi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP milletvekilleri Yüksel Mansur Kılınç ve Nimet Özdemir ile Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de hazır bulunduğu tören; Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşunda bulunulması, ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra sırasıyla Gül, Sivri ve İmamoğlu, tören mangası eşliğinde Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak, saygı duruşunda bulundu. Çelenklerin konulmasının ardından resmi tören sona erdi.
“DEMOKRASİ MÜCADELESİ ADINA EN GÜÇLÜ MESAJLARI VEREBİLEN BİR TOPLUMUZ”
Resmi törenin ardından, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri Cumhuriyet Anıtı’na çelenk koydu. Anıt önünde, katılımcılarla birlikte anı fotoğrafı çektiren İmamoğlu, gazetecilere şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye Cumhuriyeti, çok özel. Tabii ki dünyada birçok devletin titrinde ‘cumhuriyet’ vardır, ama ben, Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en organik cumhuriyeti olarak tarifliyorum. Çünkü milletin, halkın katılımıyla ve öncesinde demokratik bir arayışla, Türkiye’nin her sathını gezen bir önderle birlikte kurulmuştur. Ve kişisel hüküm değil, ‘Hakimiyet milletindir’ diyerek yola çıkan çok özel bir cumhuriyettir. Ve aynı zamanda bu Cumhuriyet, muazzam bir cumhuriyet mücadelesi, demokrasi mücadelesi açısından da çok özel bir derinliğe sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti, 100 yılını tamamlamış, ikinci yüzyıla da kararlı bir biçimde yürüyen bir cumhuriyettir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti, hemen yanında, hemen diğer elinde demokrasiyi olgunlaştırma, oluşturma ve güçlendirme mücadelesini veren bir cumhuriyettir. Dolayısıyla, dünyada nadirdir ki, toplumsal olarak demokrasiye bu kadar bağlı, demokrasiyi bu kadar derinden hisseden ve hissettiren ve dönem dönem hiç tahmin edilemeyecek ortamlarda, demokrasi mücadelesi adına en güçlü mesajları verebilen bir toplumuz.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ, MİLLETİNE EMANET EDİLMİŞ BİR KAVRAMDIR”
“Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti devleti, 86 milyon yurttaşımızındır. Türkiye Cumhuriyeti, milletine emanet edilmiş bir kavramdır. Türkiye Cumhuriyeti, gençliğe emanet edilmiş bir kavramdır. Bütün bu yönleriyle, ikinci yüzyılın ilk Cumhuriyet kutlamasında, kesinlikle her birimize çok özel sorumluluklar düşmektedir. Ama devletimizin farklı yetkilerini elinde bulunduran şahsiyetler, bizler, diğer arkadaşlarımız; ama toplumumuzun her ferdi, cumhuriyetimizin geçtiğimiz yüzyıldan alacağı dersler, gördüğü eksiklikler ya da yapılan hataların bu yüzyılda yapılmaması adına, gerçekten güçlü bir mimariye ihtiyacı vardır. Bu yönde toplum olarak, milletçe, halkın her katmanının, insanlarımızın, 86 milyon yurttaşımızın, herkes kendisini sorumlu bir birey olarak görmeli ve tüm hoşgörüsüyle, tüm empati duygusuyla, geride bir vatandaşın bile kalmadığı bir millet var etme adına herkesin kendini asil bir yurttaş, bu ülkenin eşit hissedarı bir yurttaş hissedeceği ve bütün eksiklerin tamamlanacağı, bütün hataların düzeltileceği bir yüz yılı var etme konusunda çok önemli bir eşikteyiz.”
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, HER DAİM HATALARIYLA YÜZLEŞEBİLMİŞTİR”
“Çok çalışmalıyız. Umudumuz yüksektir. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti devleti, her daim aslında hatalarıyla yüzleşebilmiştir. Kendini onarma kabiliyetlerini makul ölçüde gösterebilmiştir. Yüzleşmenin yanı sıra, elbette derin hatalar yapılmıştır. Ama bütün bunları toparlamak ve bu ülkenin bölünmez bütünlüğünü, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni demokrasiyle güçlendirilmiş bir yapıyı ülkemize kazandırma sorumluluğuyla, biz bugün Taksim Anıtı’nda, Ata’mızın huzurundayız. Umuyoruz ve diliyorum ki, yüzümüzü, başımızı öne eğmeden, tam aksine başımız dik, alnımız açık bir biçimde, ikinci yüzyılın başında bu önemli sınavdan hep beraber kazançlı çıkar, hep beraber geçeriz. Ve başta Cumhuriyetimizi kuran Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve o günkü bütün yol arkadaşları ve halkımıza mahcup olmamış oluruz. Aynı zamanda Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na ve bugüne değin şehitlerimize karşı başımız öne eğilmemiş olur ve onlara karşı sınavımızı vermiş oluruz. Bu duyguyla buradayız.”
“CUMHURİYETİ KUTLAMAK, HER VATANDAŞIN EN KUTLU, EN SEVİNÇLİ ANIDIR”
“Cumhuriyetimizin 101. yıldönümü kutlu olsun. Cumhuriyeti kutlamak, her vatandaşın en kutlu, en sevinçli anıdır. Herkesi; çocuklarıyla, gençlerle, kadını, erkeğiyle İstanbul’un, Cumhuriyet şehrinin, bu kadim kentin, tarihimizin en önemli başkentlerinden birisinin her sokağını, her anını tatmalarını ve yaşamalarını diliyorum. İlçelerde, Büyükşehir Belediyemizde Cumhuriyete dair çok özel anlar tasarlanmıştır. Lütfen katılın. Lütfen bu kutlu anı hep birlikte yaşayalım. Sorumluluklarımızı hep birlikte hissedelim ve önümüze çok güçlü bir şekilde, hep birlikte bakalım. Bayramımız kutlu olsun.”